Rizeden İstanbula

Oturduk da çay içtuk aslanın kahvesinde

Bak dediler Usame başunun çaresine

Bir elinde poşeti, bir elinde bardağu

Ayrıldum anbarluktan oy, sali günü sabahı

Ayrıldum anbarluktan oy, sali günü sabahı

Dedum Rizelilerlan edeyim bir seyahat

Rizelilerle gitmek oy, uçaktan daha rahat

Bir bilet ver ağabey, ön taraflardan olsun

Ben gece uyuyamam, gözlerim yoli görsün

Ben gece uyuyamam oy, gözlerim yoli görsün

Sağ olsun verdi bana hem de bir numarayı

Çıkardum verdim ona iki bin yüz lirayı

Zamanumuz yaklaşti, yolci doldu koltuklar

Kaptanumuz bağırdi, hayırli yolculuklar

Herkesun kimsesi var oy, bir mendil sallayacak

Benum hiç kimsem yoktur, bana kim ağlayacak?

Benum hiç kimsem yoktur oy, bana kim ağlayacak?

Trabzon, Tirebolu yüreğim hasret dolu

Elinki gurbet yolu, benimkisi dert yolu

Karşıladi bizleri, sevdi misafirleri

Bizlere fındık verdi Giresun güzelleri

Ordu'da kaptan verdi on dakika çay molasi

Dedi ücret vermeyin, şirkettendur parasi

Dedi ücret vermeyin oy, şirkettendur parasi

Oldi gece yarısi, uyumanin sırasi

Düzce'de arabamız verdi yemek molasi

Camlarına yazıyor, yolcular lokantasi

Girdik içerisine, cennet gibi orasi

Bir kişinin orada az gelir bir lirası

Her şeyi güzel ama çoktur kazuk markasi

Her şeyi güzel ama oy, çoktur kazuk markasi

Yaklaştık İstanbul'a, yanıyor ışıklari

Göç etti de, gideyi Rize'nin âşıklari

Muavini çağırdum, beni Harem'de indir

Muavin dedi bana, ağabey yükün var midur?

Dedim kardeş taşımam sırtıma dünya mali

Güldü de baktı bana, o da benden sevdali

Güldü de baktı bana, o da benden sevdali

İndim de, el salladım şoföre yolculara

Ordan bir dolmuş yaptım, yollandım Üsküdar'a

Bütün sevdalıların Şemsipaşa'dır yeri

Orda ziyaret ettum bütün hemşerileri

Orda ziyaret ettum oy, bütün hemşerileri