Music Video

DURSUN ALİ ERZİNCANLI "40 YAŞINDASIN"
Watch DURSUN ALİ ERZİNCANLI "40 YAŞINDASIN" on YouTube

Featured In

Credits

AUSFÜHRENDE KÜNSTLER:INNEN
Dursun Ali Erzincanlı
Dursun Ali Erzincanlı
Stimme und Gesang
KOMPOSITION UND LIEDTEXT
Dursun Ali Erzincanlı
Dursun Ali Erzincanlı
Songwriter:in
Umut Mürare
Umut Mürare
Komponist:in
PRODUKTION UND TECHNIK
Marmara Müzik
Marmara Müzik
Produzent:in

Lyrics

[Verse 1]
Rahmetini umarak
Günahkâr bir dille
Allah azze ve celle
[Verse 2]
Ya rasulallah
Âlemlere rahmet hayatin geçiyor kalbimizden
Kalbimizden seyrediyoruz seni
[Verse 3]
İşte bir yaşındasın
Beni sa'd yurdundasin
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor beni sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana âşık
Ayrılmıyor baş ucunda
Ve insanlar yağmur duasında
Hz. Halime kucağına alıyor seni
Yüzünde bir gölgelik
Seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun
Sana kilitli
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor
Yağmuru da
Duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle
Gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor
Sonra nazlı nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni
[Verse 4]
Altı yaşındasın
Medine-i münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve Ümmü Eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu Talip bir başka seviyor
[Verse 5]
Ya rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında?
Onlar "Anne" deyince sen yere mi bakardın?
Mekke rüzgârları kaç gece gözyaşlarını taşıdı Ebva'ya
Kaç gece "Anne" diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de "Anne" dedik annemize
Senin yerine de "Baba" dedik
[Verse 6]
Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin'sin
Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var
[Verse 7]
Otuz bes yaşındasın
Hadi gel! Bekletme yâr
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel! Bekletme yâr
Sinesi çatlayacak rasul bekleyenlerin
Hadi gel ey yâr!
Nur Dağı'na davet var
[Verse 8]
İşte kırk yaşındasın
Hira, Nur Dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan "ah"sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen nebiyullahsın
Sen habibullahsın
Sen rasulullahsın
[Verse 9]
Niye incittiler ki seni sultanım?
Niye işkence yaptılar ki sana?
Ebu Talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar?
Himayesiz kaldın diye mi?
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
"Amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin" deyişin
Harem'de namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına psilikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş arş-ı âlâ
"Bu koşan kimdir?" diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri
"Muhammed' in kızı Fatimatüz Zehra"
Velilerin anası
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
"Ağlam kızım" deyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni?
Himayesiz kaldın diye mi?
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni?
Seni yetim bulup barındıranı
Seni âlemlere rahmet kılanı
Onlar "Deli" diyorlardı sna
Sen susuyordun
"Mecnun" diyorlardı, "Şair" diyorlardı, sen susuyordun
Seni bizim elimizden kim kurtaracak diyorlardı
Sen
Sen "Allah" diyordun
Allah azze ve celle
[Verse 10]
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen "Allah" diyordun
Arş-ı âlâ titriyordu
Bedir'de "Allah" diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi
"Anam babam sana feda olsun" diyordu
[Verse 11]
Ya rasulallah
Medine-i Münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar Oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
"Beni seviyor musunuz?" diye sormuştun onlara
"Seni çok seviyoruz ya habiballah" demişlerdi
Sen de
"Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum" demiştin
Bugün yasayan gençler var
Neccar Oğulları'nın kızları değil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun
[Verse 12]
Altmış üç yaşındasın
Refik-i Âlâ duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cübbe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanında çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak
"Görüyor musunuz? Ne kadar güzel" demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti
"Anam babam sana feda olsun ya rasulallah, onu bana ver"
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile?
İstendiğinde katiyen "Hayır" demediğini bile bile
"Peki" dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine diktiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun Ebu Hureyre'nin diliyle
Benden sonra öyle kimseler gelecek ki
Keske peygamberi görseydik de ne malımız
Ne de evladımız olsaydı diyecekler
Ve Hz. Enes'le paylaşmıştın özlemini
"Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim"
[Verse 13]
Sultanım!
Ey Medine minberinde ümmeti, ümmeti diye hüznü giyen sevgili
Ey Mekke mihrabında âlemler hesabına
"Allah" diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, beyat ettik
Rabbinden bize ne getirdiysen amenna
Duyduk, itaat ettik
[Verse 14]
Ya rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın
Written by: Dursun Ali Erzincanlı, Umut Mürare
instagramSharePathic_arrow_out