Paroles

Gocunmayın güzel beyler, hanımlar Alınıp incinmeyin Silah, silah çatmayın o güzel kaşlarınızı İmdatlara saldırmayın Basmayın düğmelere Yürekleri hoplatmayın Güzel beyler, hanımlar Zor ve çetin bir ağıttır Koçero Bir gelin ağlar ona, ben ağlayamam Bıyıkları çengel çengel bir kardaş ağlar ona ben ağlayamam Acılı bir bacı ağlar, bağrı yanık bir ana, ben ağlayamam Bir elinde kanlı mendil, bir elinde kara mavzer Kimse bilmez nerede, nasıl Taptaze bir, sımsıcak bir, gencecik bir ölüdür o Bir selamdır sımsıcacık Varamamış dostuna, varamamış Koçero Koçero bir dağ çekirgesinin gecede irkilmesidir Bir kurdun kaçmasıdır kendi karaltısından Yamaçtan bir taşın yuvarlanması Bir pınarın durup durup akması Bir çift gözün karanlığa bakması Şimşeklerin uzak uzak çakmasıdır dağlarda Bir mavzerin yanlışlıkla patlamasıdır Bir geyiktir Koçero Sekerken taştan taşa kırılmış bilekleri Suçsuz bir geyik Avcılar yakalarsa mezedir eti Köpekler kovalarsa diş kirasıdır Bir okul piyesidir Koçero Açış konuşmalıdır ve halaylı türkülüdür Müsamere derler adına oralarda Kaymakamlı, savcılı ve çavuşludur Biletlidir ve yoksullar yararınadır Gocunmayın güzel beyler, hanımlar Alınıp incinmeyin Koçero bir oyundur, yazılır yazılır bitmez Koçero bir oyundur, oynanır oynanır bitmez Vurur onu candarma, vurur onu candarma Durmadan vurur Ama bitmez O hep öyle durur orada Bıyıkları Kartallı'da Göğsü çapraz fişeklikli, gözleri beş yaşında Bir elinde kanlı mendil, bir elinde kara mavzer Pır pır eder bir güvercin namlusunun ucunda O hep öyle durur orada taş ardında, rüzgarda Muhtara sorarsanız Bizim serseri Veli Marabaya sorarsanız İşini bilmemiş deli Köylüye sorarsanız Ekmeksiz garibin teki Çocuklara sorarsanız Yüce dağlar aslanı Kimsesize sorarsanız Hükümet bilir onu Candarmaya sorarsanız Devletin dağlarda silah çatması Vurguncuya sorarsanız Yolkesici yağmacı Soyguncuya sorarsanız Devletin acizliği Sağcıya sorarsanız Siktir et pezevengi Solcuya sorarsanız "Ferman padişahın, dağlar bizimdir." Erzurum'da kolbaşıdır Erzincan'da deli daylak Pir Sultan yoldaşıdır Sivas'ta Bir kılıcı kanlı Van'da Mardin'de bir gözü kanlı kaçakçı Gocunmayın güzel beyler, hanımlar Alınıp incinmeyin Patron gazetelerinde yüksek tirajdır Koçero Hükümet programlarında bir nakli yekûn Kapitalist dış basında Nobellik roman Politik sürtüşmelerde bir yılan hikayesi Diplomata sorarsanız Turistik bir serüven Kaymakama sorarsanız Ahval-i adiyeden Sosyeteye sorarsanız Eğlenceli bir briç Bezirgan filmciye gişelik bir senaryo Sorarsanız bürokrata Atatürk'ün gardırobuna tükürmüş biri Hümaniste sorarsanız Fransızca bilmeyen Montenyi'den anlamayan Mitologya, tragedya, hümanizma, Helenizma Hiçbirinden çakmayan bir yörüktür Koçero Ne anlar rönesanstan Ne anlar restorasyondan Bir bazlama, bir uçkur Üç telli bir zımbırtıdır Koçero Müfrezeler yürümüş dağ dağ ve dere dere Kesmiş geçitleri korkunun silahları Bir tükenmez sermayedir Koçero haksız yönetimlere Paralar girsin diyedir kalantor kasalara Topraklar sömürülsün diyedir Orta Çağ'larda Işıksız kalsın diyedir bir koca ülke Karanlıkta boğazlaşsın diyedir güzel yüzlü insanlar Fabrikalar işçi yesin para kussun diyedir Kıyılar yağmalansın, ormanlar çiftlikleşsin Bankalar yağ bağlasın, tekeller et bağlasın Holdingler palazlansın, ortaklıklar göbeklensin Bu rüzgar böyle essin Bu değirmen böyle dönsün Bu çuvallar böyle dolsun diyedir Koçero'nun dağlarda medetsiz yalnızlığı Gocunmayın güzel beyler, hanımlar Alınıp incinmeyın Yeni değil bu hikaye, bu oyun eski oyun Bir akşam birden bire bir can çıkar dağlara Bin gardaş, bin bacı, bin ana Bin kerpiç, bin harman, bin açlık Bin yenge, bin emmi, bin dayı Bin zulüm, bin acı ve bin karanlık Bir akşam birden bire çıkar dağlara Bıyıkları terlememiş bin çocuk Bin aşık, bin deli, bin meczup Bin ekmeksiz, bin işsiz, bin suçsuz Kıl şalvar, kurtlu çarık Bir akşam birden bire çıkar dağlara Yalın ayaklar, gömleksizler, dayanıksızlar Munzur'lar, Cilo'lar, Palandöken'ler gelsinler Tunceli'ler, Bingöl'ler Tunceli'de mercanlar, Ağrı bereketleri Tahtalılar, Toroslar ve Binboğalar Bir akşam birden bire çıkar dağlara Bir akşam birden bire çıkar dağlara Bir akşam birden bire çıkar dağlara Bir sürekli çıplaklıktır Koçero Bir sürekli açlıktır Bir sürekli haksızlıktır Koçero Bir sürekli itilmişlik Koçero bir vazgeçiştir Koçero bir ilgisizlik Bin yıllık yoldan gelir üstü başı kan içinde Upuzun bir eyvahtır Upuzun bir pişmanlık Bir ünlemdir Koçero Sığmaz okul kitaplarına Erzurum yaylasından, Erzincan çukuruna Ve Tecer Dağlarından, Harran cenderesine Bir uzun masaldır ki Koçero Dağların dağlara yaslandığı Geçitlerin geçitlere küstüğü Koyaklarda anlatılır, Bıçak bıçak, kurşun kurşun ve türkü türkü anlatılır Yatar türkülerde upuzun, ağıtlarda fidan fidan koçero Gocunmayın güzel beyler, hanımlar Alınıp incinmeyin Koçero bir vatandır, yaşanılır boydan boya Koçero bir vatansızlık, bir dağlaşmış yalnızlıktır Mavzerleşmiş bir haksızlık Yanıtsız bir dilekçe (dilekçe) (dilekçe) (dilekçe)
Lyrics powered by www.musixmatch.com
instagramSharePathic_arrow_out